Bulimia Nervoza

Bulimia nervoza, kişinin kendini yapmaktan alıkoyamadığı, önü alınamayan ve denetim dışı olan, kısa bir süre içinde, büyük bir miktarda yiyeceği hızla yedikten (tıkınırcasına yeme) sonra, kilo almaktan kaçınmak için kendi kendini kusturma, laksatif ya da diüretik kullanma, hiç yemek yememe ya da ağır egzersiz yapma dönemlerini yaşamadır.

Bulimia nervoza, kişinin kendini yapmaktan alıkoyamadığı, önü alınamayan ve denetim dışı olan, kısa bir süre içinde, büyük bir miktarda yiyeceği hızla yedikten (tıkınırcasına yeme) sonra, kilo almaktan kaçınmak için kendi kendini kusturma, laksatif ya da diüretik kullanma, hiç yemek yememe ya da ağır egzersiz yapma dönemlerini yaşamadır.

 

Belirtileri:
1) Yineleyen tıkınırcasına yeme dönemlerinin olması. Bir tıkınırcasına yeme dönemi aşağıdakileri içerir: Aynızaman diliminde ve benzer koşullarda çoğu insanın yiyebileceğinden hiç tartışmasız çok daha fazla miktarda olan yiyeceği belirli bir zaman diliminde (örn. herhangi bir 2 saatlik süre içinde) yeme.

  • Bu dönem sırasında yeme kontrolünün kalktığı duyumunun olması (örn. yemeyi durduramayacağı ya da ne yediğini ya da ne kadar yediğini kontrol edememe duygusu).

2) Kilo almaktan sakınmak için, kendisinin yol açtığı kusma, laksatiflerin, diüretiklerin, lavmanların ya da diğer ilaçların yanlış yere kullanımı, hiç yemek yememe ya da aşırı egzersiz yapma gibi uygunsuz dengeleyici davranışlarda tekrar tekrar bulunma.

3) Tıkınırcasına yeme ve uygunsuz dengeleyici davranışların her ikisi de 3 ay süreyle ortalama olarak en az haftada iki kez ortaya çıkmaktadır.

4) Kendini değerlendirirken anlamsız bir biçimde vücudunun biçimi ve ağırlığından etkilenir.
Yapılan çalışmalarda noradrenalin ve serotonin etkinliğinde azalma olduğunu göstermektedir. Hastaların bir çoğu depresyondadır ve bu hastaların ailelerinde depresyon ve obesite görülme sıklığı topluma göre daha yüksektir.

 

  • Genellikle 16 - 18 yaşları arasında başlar.
  • Kadınlarda, erkeklere göre 10 kat daha fazla görülür.
  • Hastaların yaklaşık % 60'ı tedaviyle iyileşir, ancak beş yıllık bir dönem içinde yeniden tekrarlama oranı % 50'lere yaklaşabilir