Günümüzde psikolojik hizmetlere duyulan ihtiyaç her geçen gün artmakta ve bu alanda hizmet veren kişi ve kurumlar giderek yaygınlaşmaktadır. Ancak bu uygulamaların uzman ve güvenilir kişilerce sunulmaması yarar yerine zarar vermekte ve psikolojik hizmetlere duyulan güveni azaltmaktadır.
Sahte Psikologlara Dikkat!
Günümüzde psikolojik hizmetlere duyulan ihtiyaç her geçen gün artmakta ve bu alanda hizmet veren kişi ve kurumlar giderek yaygınlaşmaktadır. Ancak bu uygulamaların uzman ve güvenilir kişilerce sunulmaması yarar yerine zarar vermekte ve psikolojik hizmetlere duyulan güveni azaltmaktadır.
UNUTMAYIN!
Psikolojik Danışman,
Pratisyen Doktor,
Halk Sağlığı Uzmanı,
Yaşam Koçu,
Kişisel Gelişim Uzmanı vb.
Psikolog Değildir!
Psikolog üniversitelerin Psikoloji bölümlerinden 4 yıllık lisans eğitimini tamamlamış ve diplomasında Psikolog unvanı yazan kişidir.
Bu nedenle hizmet almadan önce, mutlaka hizmet sunacak kişinin eğitimi ve uzman olduğunu belirttiği alanlarda gerekli donanıma sahip olup olmadığı konusunda bilgi edinmenizi
Saygılarımızla Öneririz.
Zaman su gibi akıp giderken beraberinde o çağa özgü yeni sorunlar getirmektedir. Günümüz toplumlarının en büyük problemlerinden birisi de psikolojik sıkıntı ve sorunlar karşısında yaşanılan çaresizlik olmuştur. Artık kendi aramızda konuşurken depresyon, panik atak, takıntı, dikkat dağınıklığı, fobi, hiperaktivite, kaygı gibi daha birçok psikoloji içerikli kelimeleri daha sık kullanır olduk.
Zamanımızı etkili kullanamadığımız durumlarda, kendimizi karamsar, yalnız ve umutsuz hissettiğimizde etrafımızda ki insanlara güvenemediğimiz de bizi dinleyecek yol gösterecek ön yargıları olmayan objektif ve profesyonel birilerinden yardım istemeye başladık.
Beden sağlığımızın önemi kadar ruh sağlığımız ve psikolojimizin de önemli olduğunu görmeye başladık. Bedenen sağlıklı olduğumuz halde kendimizi keyifli ve mutlu hissedemiyor, sorunlarımızın gözümüzde büyüdüğünü görüyor ama onları bir türlü çözemiyorsak, ne yapılmasının gerektiğini bilsek bile bunları bir türlü hayata geçiremiyorsak, moralimiz hep bozuk ve kendimize bir türlü güvenemiyor ve sevmiyorsak, istesek de yeteri kadar çalışamıyor, başaramıyorsak, sorunlarımızı bir psikolog ile paylaşmayı tercih etmeliyiz.
Ruh sağlığımıza da en az beden sağlığımız kadar önem vermeli, psikoloğa başvurmaktan korkmamalı, çekinmemeli, utanmamalıyız. Gereğinde ruh sağlığı profesyonellerine başvurmak artık bütün dünyada uygarlığın bir simgesi haline gelmiştir. Buna paralel olarak ülkemizde de artık insanlar eskiye oranla psikoloğa daha sık başvurmaktadır.
Hangi Durumlarda Psikolojik Danışmanlık Almalıyız?
Mutlaka Bir Psikoloğa Başvurun.
Her ne kadar, sizin hayatınızı yaşamayan ve sizin duygularınızı hissetmeyen bir başkasının sizi anlayamayacağını düşünseniz de, profesyonel anlamda empati kurma becerisi edinmiş uzmanlar bu tür durumlarda sizi anlayabilir ve yardımcı olabilir.
Ancak birçok meslek alanında olduğu gibi bu alanda da çakma psikolog ve psikiyatrlar türemiş. Maalesef bu meslekleri çok iyi tanımayan vatandaşımız sorunlarının çözümünü nlp, kişisel gelişim, yaşam koçu, hayat koçu, öğrenci koçu, danışman vb. kelime ve unvanların arkasına sığınan, uzman olmayan ehliyetsiz kişilere ruh sağlıklarını çocuklarının ve kendilerinin psikolojilerini emanet etmektedirler. Kimden yardım istediğimize özellikle dikkat edelim.
Psikolog, üniversitelerin psikoloji bölümü mezunu, davranış bilimcidir. Davranışsal sorunların çözümünde sorunun tespitine yönelik birtakım testleri uygular, danışanlarına çeşitli psikoterapi yöntemleri ile çözümler sunar, kısaca sorunları olan sağlıklı insanlara iç görü kazandırarak çözüm için danışanların hayatlarına yeni pencereler açar. Psikiyatrist ise üniversitelerin tıp fakültesinden sonra psikiyatri alanında ihtisas yapan tıp doktorlarıdır. Ruhsal hastalıkların tanı, teşhis ve tedavi sürecini yürütürler tedavide ilaç tedavisi ile birlikte terapi süreçlerini de yürütürler. Gerektiği zaman psikiyatristler ve psikologlar bir ekibin üyeleri olarak hastayı beraber tedavi sürecine almaktadırlar.
Eğitim öğretim döneminin başladığı bu aylarda, veliler ve öğretmenler olarak, davranışlarımızı oluşturan psikolojik yapımızın önemini unutmadan, sevgili öğrencilerimizin hayatlarının bundan sonraki dönemini ona göre şekillendirmeliyiz. Sadece yüksek not almak uğruna canımızın parçası çocuklarımızı tıpkı birer yarış atı gibi kamçılamaktan çekinmiyoruz. Amacımız sadece ders geçmek ve not almak olan öğrenciler yetiştirmek değil, bedensel ve psikolojik yapıları düzgün, ne yaptığını ne istediğini bilen, ahlaki ve karakteristik özellikleri yüksek, düşünebilen ve karar verebilen sağlıklı bireyler yetiştirmek olmalıdır. Toplumumuzun sağlıklı ve güvenli geleceği ancak bedenen ve ruhen sağlıklı bireyler yetiştirmekle mümkündür.
Psikolog Cüneyt Kaya
Aile ve Evlilik Danışmanı